HEMA ÇALIŞANLARININ SENDİKALI OLMASINA NEDEN İZİN VERDİ ?
HEMA nın attığı adım işçi hakları açısından bakıldığında işçilerin lehine görünse de anlam veremediğimiz iş verenin isteği doğrultusunda Sendika faaliyetlerinin başlatılmış olmasıydı neden HEMA işçiyi ucuz fiyattan çalıştırmak dururken toplu sözleşme ve grev hakkını doğuran Sendikal faaliyetlere izin verdi işçilik giderleri yükseldi.
Şirketler kar zarar hesaplamasını yapar Maliyetleri düşürebilecek yolları arar ve bulur uygulamaya koyar Amaç kazancı yükseltmektir ancak HEMA ezber bozan bir yaklaşım sergiledi sendikacılar mutlu, İşçi mutlu Ancak HEMA da mutlu.
İşte olayın can alıcı yeri burası üçünün mutlu olmasının altında ne yatıyor bu güne kadar sorulmamış bir soruyu soruyorum. “HEMA nın bu işten çıkarı ne” HEMA da çalışan işçi kardeşlerim sanmasınalar ki onların sendikal haklarını eleştiriyorum aldıkları para analarının Ak sütü kadar temiz ve helal para onlara bu hakkı tanıyan iş verenlerinin bu işten ne kazanacağını işçilerinin bu hakkı kullanmasına kendisinin neden ön ayak olduğunu açıklayacağım fakat önce Bartın da bir tekstil fabrikası işçilerinin Sendikalı olabilmek için ne kadar meşakkatli bir yoldan geçtiğini anlatayım fabrikanın ismini yazmayacağım yaklaşık 300 kadar tekstil çalışanı TEKSİF’e üye olabilmek ve sendikal haklardan yararlanabilmek için aylarca eylem yaptı Bartın ‘merkezine Yürüyüş yapmaktan tutun Polis barikatını aşmak istemelerinden dolayı gözaltılar hatta işten çıkartmalar yaşandı tüm bu olumsuzlukların sonunda gülen taraf Tekstil Çalışanları oldu bugün TEKSİF ‘e üye olan işçi arkadaşlarımız yıllık%10 zam Yıllık iki bucuk maaş tutarında ikramiye yılda 4 sefer 40 kiloluk gıda yardımı Bayramlarda ekstra ödeme alıyor.
Acaba tekstil sektörüne nazaran daha zorlu ancak iş veren açısından daha karlı olan Maden sektöründe çalışan arkadaşlarımıza Tekstil sektöründe çalışan işçilerin yararlandığı haklar verildi mi GMİŞ işçilerin bu haklardan faydalanabilmesi için yeteri kadar etkili olabildi mi yoksa HEMA ya yardım etmek amacı ile işçiler göstermelik olarak mı Sendikalı yapıldı bunu soruyorum çünkü Türkiye’de alışık olmadığımız bir uygulama Zonguldak ve Amasra’da gerçekleşti toplam da 1200 HEMA çalışanı işveren eliyle noterlere taşınarak Sendikalı olmaya zorlandı tüm bu olayların yaşandığı Süreçte GMİŞ Amasra Şube Başkanı Hakkı Aslan yapılan uygulamaya tepki göstererek 300 işçi ile Zonguldak’a giderek Madenci anıtının önünden GMİŞ sendikasına işçilerle yürüyerek yapılan uygulamaya tepkisini koymuştu ancak aradan geçen zaman Hakkı Aslan’ın da görüşlerinde değişikliğe neden olmuş HEMA nın açtığı kuyulara inerek yaptıkları incelemenin ardından “Büyülendim. Kendime ön yargılı olduğum için kızdım. Müthiş yatırım. Karşı olan herkes gelsin gerçekleri görsün. Burada son teknoloji kullanılmış. Devletin yapamadığını Hattat yapmış, tebrikler. Ben de santral için ithal kömür kullanacaklar diyordum. Yapılan dev yatırımı gözlerimle görünce büyülendim. Bırak santral için kömür ithalatını, buradan kömür bile ihraç ederler” diyerek Amasra’da kurulmak istenen Termik santrale yeşil ışık yakan talihsiz bir açıklamanın altına imzasını atacaktı tüm bu yaşananların altında yatan geçeği açıklayalım.
HEMA Dünya Bankasında bulunan Dünya Finans sisteminden Düşük Faizli Kredi kullanmak için işçileri sendikalı yaptırmak zorunda kaldı işçilerin Sendikalı olması HEMA açısından maliyetleri arttırsa da kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez sözünün ne kadar doğru olduğunu bizlere göstermesi açısından yararlı oldu GMİŞ sendikası iş verenin menfaati yönünde yapılmış olan bu sendikal çalışmanın neresinde durduğunu ve HEMA nın kredi kullanmak için sendikal çalışma başlattığını bilip bilmediğini,bilmiyor ise öğrendiğinde neler hissettiğini, Sendikaların iş verenin değil işçinin yanında olması ilkesinin ne zamandan buyana değiştiğini önce maden işçilerine sonra kamu oyuna açıklamasını bekliyoruz.
Dünya Bankasının Özel sektöre kredi veren Uluslar arası Finans kurumu IFC’nin kredi talebinde bulunan şirketlerden istkleri ise şu şekilde
Dünya Bankası’na bağlı beş kurumdan birisi olan ve çoğunlukla özel sektöre kredi veren Uluslararası Finans Kurumu-IFC sendikalardan gelen tepkiler ve baskılar nedeniyle kaybettiği itibarı yeniden kazanmak amacıyla Mayıs 2006’da kendisinden kredi talebinde bulunan bütün Şirketlerin ILO’nun temel Çalışma Standartlarına saygı duymasını gerektiren yeni performans standartları kabul etti.
2007 yılında Dünya Bankası da büyük ölçekli (genellikle 10 milyon Dolardan fazla) altyapı projelerinde benzer gereklilikleri kabul etti. Burada bahsi geçen ILO temel Çalışma Standartları; zorla çalıştırmanın yasaklanması, çocuk işçiliğinin yasaklanması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkıdır.
IFC’nin kabul ettiği yeni “Performans Standartları 2” şunları içeriyor:
* İnsan kaynakları politikaları: Şirket çalışanlarını yasalardan doğan hakları, ücretleri ve yan ödemeleri konusunda bilgilendiren bir İnsan kaynakları politikası kabul etmeli.
* Ayrımcılığın Kaldırılması ve Eşit Fırsatlar: Şirket ayrımcılık karşıtı ilkelere bağlı kalmalı.
* Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Özgürlüğü: Şirket ulusal mevzuatlarda bu haklar düzenlenmemiş olsa dahi işçilerin örgütlenme ve toplu pazarlık haklarına müdahale etmemeli. Şirket toplu sözleşmelere, eğer yoksa ulusal iş hukukuna saygı göstermeli.
* Tasarruf Politikası: İşçi sayısında azalmaya gidileceği zaman şirket işçilere ve işçi örgütlerine danışmalı.
* Anlaşmazlık: Şirketin bir anlaşmazlık prosedürü olmalı, ancak bu ulusal mevzuatta veya toplu sözleşmede yer lan diğer arabuluculuk prosedürünün yerine geçmemeli.
* Çocuk İşçilik ve zorla çalıştırma olmamalı.
* Sağlık ve Güvenlik: Şirket endüstri standartları ve en iyi uygulamalara paralel sağlıklı çalışma koşulları oluşturmalı.
* Tedarik zincirleri: Şirket alt taşeronları ve aracılarının da bu gerekliliklere uyması için ticari yöntemler kullanmalı.
|